BEDEN Qİ’SİNİN KAYNAKLARI

BEDEN Qİ’SİNİN KAYNAKLARI

Geleneksel Çin Tıbbına göre  Qi’nin, yaşam  enerjimizin,  iki  ana  kaynağı vardır.

İlk kaynak ebeveynlerden döllenme ile miras alınan Dahili Qi’dir.

İkinci kaynak ise, dış dünyadan beslenme ve nefes yoluyla edindiğimiz Harici Qi’dir.

Beden çi’si dediğimiz bizim yaşamımız için kullandığımız bu enerjinin iki ana kaynağı var; Bunlardan biri “dahili qi” dediğimiz kendimize ait can kendimize ait can ne demek? Aslında döllenme itibariyle ebeveynlerimizden miras aldığımız hem can yani maddesel bir aktarım hem de bilgi yani aslında genetik aktarımından bahsediyoruz. Bununla birlikte işte annemizin karnında oluştukça oradaki maddesel birleşmeler, büyüme, olgunlaşma hatta normalde dahili qi dediğimiz şey bazılarına göre işte 7 yaşına göre bazılarına göre üreme fonksiyonu olgunlaşan kadar yani ergenliğe kadar bu dahili qi’nin olgunlaşması devam edebiliyor.  Bu bize ait qi, bizim ebeveynlerimizden devraldığımız daha dünyevi bir şeyden bahsediyoruz.

İkinci kaynaksa “harici Qi” yani dış dünyadan edindiğimiz can.
Bunu da iki yolla yapabiliyoruz. Besinler ve nefes. Böylece biz aslında beden Qi’si dediğimiz şeyi hem kendimizde var olan canda hem de dış dünyadan edinerek kullanıyoruz ki bu yüzden çin tıbbı ve çigongun uzun ömürle ilgili ya da sağlıkla ilgili özet hedefi şudur;

Dahili Qi’yi idareli kullanmak, harici Qi’yi bolca edinmek ve kaliteli bir şekilde işleyip kullanabilmek bunu da şuna benzetirler.

Derler ki dahili Qi’yi bir tür miras olarak düşünelim, ebeveynlerimizden bize kalan.

Harici Qi’de de bizim kendi dünyayla olan alışveriş, gelir gider akışı buradan yola çıkarak derler ki kişinin eğer kendi gelir gider akışı dünyayla, sağlıklı bir düzeyde olursa ebeveynlerinden devraldığı mirası çok daha uzun sürelere yayabilir, hatta büyütüp belki sonraki nesillere aktarabilir ama kendi gelir gider akışı sağlık olmazsa ne olur miras daha hızlı tükenir. Aynı bunun gibi derler ki biz dış dünyayla olan alışverişimizi sağlıklı kılarsak bu da besin ve nefes ve sonrasındaki çeşitli işlevlerle aslında devreye giriyor. Hatırlarsanız üç unsurdan bahsetmiştik;

Yapı akış ve ruh şeklinde ya da bilinç şeklinde bu üçlü sağlıklı olması çok önemli. Dışarıdan yeterince edinirsek beslenmemizde, nefesimizde ve bunları kullandığımızda diyor ki mirastan o zaman küçük küçük küçük küçük kullanarak elindeki potansiyeli çok daha uzun süreye yayabilirsin ki uzun ömürle ilgili zaten bundan sık sık bahsediyoruz.

Uzun ömür dediğimizde Çin tıbbına göre de gerçekten İnsan doğduğunda az çok can miktarı bellidir doğru. Bu yaklaşıma yakın ama bununla birlikte bu bir potansiyeli belli eder ve sonucu belli etmez.

Bu ne demek? Bir insan 50 birim canla doğup bunu yüzyıla yetirebilir yaşama şekliyle. Bir insan 100 birim canla doğup bu canı 50 yıla zor yetirebilir. Bu yüzden tabii ki aramızda potansiyel farkları var. Bazı insanlar daha avantajlı bazı insanlar daha dezavantajlı olabilir. Ebeveynlerin sağlığı çok önemli, hamileliğin ne kadar maddi manevi ihtiyaçları giderecek şekilde annenin geçtiği önemli.

Doğduktan sonra da belirli bir yaşa kadar hatta maddi manevi ihtiyaçların ne kadar giderildiği tabii ki insanın daha avantajlı veya dezavantajlı olmasını sağlayabilir ama yine de biz potansiyelimizi nasıl kullandığımıza göre ömrümüzün kalitesi ve uzunluğu üzerinde müdahalede bulunabiliriz Çin tıbbı yaklaşımı bu ve insan iradesinin devreye girdiği yer burası.

Her zaman kötülükler ve zorluklar olacak. Dünyanın bazı yerlerinde daha az bazı yerlerinde belki daha çok. Bizim coğrafyamızda sıkıntılı bir yer olsa da en kötü yerde diyemeyiz. Buda herhalde çok sağlıklı olmaz yani bir şekilde her şey harika olmasa bile bu süreçten veya bu yoldan hasta bir şekilde toparlayarak tökezleyerek sürünerek geçmek var, bir de güçlü diri bilinçli farkındalıklı sağlıklı bir şekilde yürüyüp dimdik geçmek var. İşte biz Çin tıbbında şunu yapmaya çalışıyoruz; elimizdeki potansiyeli en verimli şekilde değerlendirmek ve yaşam tecrübemizi olabildiğince ortam şartları elimizdeki şartlar el verdiğince en kaliteli haline taşımak.

Bunu yapmanın yolu da özetle az önce söylediğimiz gibi dahili Qi’mizi idareli kullanmak, harici Qi’mizi yeterince bol edinmek ve işleyebilmek çünkü az sonra göreceğiz Çin tıbbı şunu söylüyor;
Nefesin bedene girmesi yeterli değil tek başına ya da besinin bedene girmesi yeterli değil tek başına, bedenin bir de bunu işleyebilmesi lazım. Sonra doğru yerlere ulaştırabilmesi lazım. İşte biz çigong da bunu sağlamaya çalışıyoruz ki çigong bunun en güçlü yöntemlerinden biridir zaten.

Melek Öztürk

Kitaplarıma Ulaşmak İçin TIKLAYINIZ..

Share this content:


Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin