ÇİN TIBBININ TEDAVİDEKİ 3 AŞAMASI

Sosyal medyada paylaş

ÇİN TIBBININ TEDAVİDEKİ 3 AŞAMASI: ÖNLEM, ERKEN MÜDAHALE, BÜTÜNCÜL TEDAVİ

1. Çin Tıbbı nedir?
Çin tıbbı için bir tür uzun ömür sanatı ya da sistemidir diyebiliriz.
Çin tıbbında yapmak istediğimiz şey kendi potansiyelimizi en verimli şekilde kullanmayı öğrenmek ve hayattaki iniş çıkışlara rağmen devam edebilecek bir dayanıklılık ve güç sağlamak.

Ve Çin tıbbı bunu yapmak için özellikle tabii ki tüm geleneksel sistemler gibi bitkisel ilaçlar, akupunktur & iğnesiz akubası, yaşam düzenlemeleri, Qigongu çok önemsiyor ve kullanıyor.
Yani dışarıdan sizi istediği kadar ilaç yada akupunktur iyileştirsin.

Siz sizi hasta eden davranışları alışkanlıkları bırakmadığınız sürece o hastalık yenileyebilir ya da başka bir hastalık olur. Yani her hastalıkta nokta ve masajla birlikte Çin Tıbbı bir de ne tavsiye ediyor; uyku ve beslenme. Çünkü sürdürülebilir sağlık için en önemli noktalardan birisi bu. Bir diğer yöntemde qigong dediğimiz çin tıbbının egzersiz uzantısıdır.
Böylece sağlığın 3 aşaması ve böylece 3 önceliği vardır en büyük öncelikli olan önlemdir, sonraki erken müdaheledir. Buraları kaçırırsak o zaman tabii ki

işimizi biraz daha zorlaşıyor imkansız değil ama daha uzun bir tedavi süreci istiyor demektir.

ÇİN TIBBININ TEDAVİDEKİ 3 AŞAMASI NEDİR? BU 3 AŞAMANIN ÖNCELİK SIRALAMASI VE HER BİRİNİN KENDİNE HAS ÖNEMİ:

1.AŞAMA: ÖNLEM
Çin tıbbı diyor ki hastalandığımızda hareket etmek normalde geç kalınmış bir davranıştır. Bir insan hasta olduktan sonra iyileşse bile o hastalık bir miktar canından götürür. O yüzden hasar almak istemiyorsak önce savaşa girmeyeceğiz yani hastalanmayacağız. Bunun için de iki anahtar var.
Birincisi bağışıklığımızı güçlü tutmak. Buna bedeni koruyan yaşam enerjisi gibi “dış çi” yani “wei qi” diyorlar. Bu enerji özellikle solunum ve boşaltımla, metal element ile çok ilgilidir.

İkincisi ortam çevre farkındalığı ile gündelik alışkanlıkların düzenlenmesi

Yani bulunduğumuz iklime göre giyinmek, bulunduğumuz ortama göre giyinmek yediğimiz içtiğimiz şeylerin kokusunu yapısını tazeliğini gözlemleyerek tüketmek gibi şeyler; bize hastalığın ulaşmasını zorlaştıracak ve önlem kapasitemizi artıracak şeyler olacak.

2.AŞAMA: ERKEN MÜDAHALE:
Madem hastalıktan kaçamıyoruz o zaman bu savaşı hızlı bitirmeliyiz.
Hastalıkla ilk buluştuğumuzda, ilk 3 gün hastalık bedenin yüzeyindedir. İlk 3 günde hastalığı defedebilirsek, iyileştirebilirsek, o kadar büyük kazançtayız, kaybımızı o kadar azaltırız yani gelebilecek hasar azalır.

Hastalık yüzeydeyken “bilinçli semptom takibi” yapmak önemli yani hastalığın başındayken ne tür belirtiler görürüz? Ve hangi belirtiler ne tür bir hastalığın öncü belirtileridir? Bunu bilmemiz lazım…

Ve ikincisi “etkili şer yönetimi” tespiti yapılır. Yani bizi dış dünyada hasta edilebilecek unsurlara “şer” denir. Genelde bunlar iklimsel faktörlerdir.(rüzgar, sıcak, kuruluk, soğuk, nem vb gibi) Bunların her birinin belirtileri birbirinden biraz farklıdır. Ve çin tıbbı diyor ki biz tam olarak hangisinin beni hasta ettiğini bilirsek, ona göre tedavisini biliriz. Her şerrin bir kontra karşı saldırısı vardır. Buna göre erken müdahelede bir sistem kurulur ve planlama yapılır.

3.AŞAMA: BÜTÜNCÜL TEDAVİ
Kişinin genel alışkanlıkları, yaşadığı kişiler ve ortam değerlendirilerek hastalığın kök sebebi tespit ve defedilir. Hastalıklar genetik kalıtsalda olabilir.
Rahatsızlığın asıl kökeni her zaman hastalığı gördüğümüz yerde değildir, bazen başka bir sistemdeki başka bir noktadaki rahatsızlık orayı tetikler ve biz de o asıl kök sebebi çözmedikçe gerçek anlamda iyileşemeyiz.

Bunu bulabilmek için de 5 element denen bir sistem üzerine hangi organ hangi organı ne tür etkileyebilir Çin tıbbı beş element dediğimiz sistemle buradan yola çıkarak örneğin kalpte bir rahatsızlık varsa biliyoruz ki bu karaciğerden veya böbrekten de kaynaklanıyor olabilir. Çoğu zamanda böbrekle ilişkilidir. O zaman biz kalbin tedavisi ile böbreklere de bir bakıp orayı da toparlamak isteriz

Bütüncül tedavinin bir diğer yönüde şudur;
Çin tıbbı der ki “iç neyse dış odur, dış neyse iç odur”. Yani bizim fizyolojik sağlığımız ya da fizyolojik yapılarımızdaki sağlıksızlıklar davranışlarımızda sağlıksızlıklara dönüşebilir. Yani bizdeki fizyolojik bir rahatsızlık öfkeyi yönetememeye sebep olabilir. Çünkü aynı şekilde belirli hisler duygular düşünceler davranışlar da fizyolojimizi etkileyebilir. O da ne demek dışarıdan bir tetiklenme ile kişinin sık sık öfkelenmesi ya da bunu sağlıklı bir şekilde ifade edememesi içine atması hastalığa sebep olabilir.

İki yönde buradan yola çıkarak bir duygu düşünce davranışı dönüştürmek istediğimizde de mutlaka fizyolojik olarak da gerekli tedaviyi sağlamalıyız.
Fizyolojik yapıyı tedavi etmek isterken de onunla yaşayan duygu düşünce davranışında mutlaka tedavi etmeliyiz Bunları sağladıktan sonra mevsimsel ve döngüsel bir planlama ile genel davranışlarımızı alışkanlıklarımızı dönüştürmemiz gerekiyor.

Melek Öztürk

Şu yazılarda hoşunuza gidebilir...

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: