Arınma Gen Ailesinin 13. Gen Anahtarı İnisiyasyon karmik çeyreğini başlattı ve bu hafta bu ailenin diğer üyesi olan 30. Gen Anahtarı 15-19 Şubat tarihlerindeki transiti sırasında Uyumsuzluk veya Arzuları gündeminize yerleştirerek onları fark etmenize yardım edecektir.
İçsel Bilgeliğinizi uyandırmak;
Ve alçak frekans boyutundaki arzularınız yoğun ateş enerjisini fark ettirerek kendinize merhamet etme aşamasında hazzın yüksek frekansında büyük zevkle yanarsınız.
Aslında, insanlık büyük bir beyin olarak hareket eder, arzular ise kendi gücüyle beynin nöron ağlarını harekete geçirir. Bundan dolayı nöron ağlarını temiz tutmak önemlidir ve Arketip Kanalizasyon Temizleyicisi devamlı iş başında olmalıdır.
Alçak frekans boyutlarının kayıtları eski beyninizde, yani beyin sapınızdadır;
Atalarımız tarafından aktarılan ve hayatta kalmayı öğreten kayıtları size ait olmasa da kabul edip, arınmadığınız sürece kurban bilincinde korkuyla yaşamaya devam edersiniz.
Arınmanın işaretleri, içimizde birikmiş tuzları gözyaşları;
İdrar ve terle atmaktır. Hücrelerimizin içinde bile birikmiş tuz vardı. Gölge frekans boyutunda bu kimyasıyla korkularımıza bağımlı yapar.
Arınma Gen Ailesinin amacı glutamin amino asidini kodlayarak, geçmişi işitip, kabul edip, derslerimizi öğrenip, arzularımızın farkına varıp bilincin arındırıcı ateşinin içine girmemizi sağlamaktır.
Kanalizasyon Temizleyicisi arketipi;
kayıtlı olan fakat size ait olmayan alçak frekans boyutta olan katmanları süzülme, damıtılma ve ayrışma aşamalarından geçirerek fark ettirir. Sonrasında birleşme, özgürleşme aşamaları kabule geçirerek arındırır ve geçmişten geleceğe taşır. Bahsedilen süreçlerin herhangi birinde problem çıktığında fiziksel (bedensel), duygusal ve düşünsel boyutlarda daralma yaşanır ve auranız daralır. O zaman duygu beden (astral beden) daralır. Fizyoloji astral (duygu) bedende yaşadığınız duyguları abartır veya algılamaz. Buda düşünce kalıplarınızın daralmasına sebep olur.
Arzumuzu gerçekleştirsek de gerçekleştirmesek de huzura kavuşamayacağımızı biliriz;
Buda arzunun üstümüzdeki hakimiyetini yitirmesine neden olur. Onlar bize çaya gelen misafirlerdir, bazıları ısrarcı olsa da sonunda gideceğini biliriz. Hakiki hafifliği arzulardan kaçmamak olarak tanımlayabiliriz. Buda 30 Gen Anahtarının en yüksek frekansına Hazza sıçrama yaparsınız. Artık oldunuz ve arzu alevinin içine serbestçe yanmak için girersiniz ve her şeyden arınarak sonuna kadar yanarsınız. Kendinizi Birliğe teslim edersiniz.
30.Gen Anahtarı transit sürecinde gözlemlemeniz gerekenler:
- İstek ve arzularınızı gözlemleyiniz.
- Bunları ne derecede arzuladığınızı ve onları yaptığınızda veya yapmadığınızda bedene etkisini, genelde bağırsaklarınıza, fark ediniz.
- İçinizde dönen arzuların bir ateş gibi yakıcı olduğunu gözlemleyiniz.
- Arzu ve isteklerinizin ne ölçüde kurbanı olduğunuzun farkında olunuz.
- Arzularınızın farkında olduğunuzda ve onlara tepki vermediğinizde neler olduğunu gözlemleyiniz.
Kendi duygularınıza tanıklık ve test ederek arınma başlatılır;
Bu frekans boyutunda bedeninizden geçen arzularımızın farkındayızdır. Onlardan hala özgürleşmediniz fakat kölesi olmaktan çıktınız. İlk defa kendinizi şahıs olarak görür ve onun arkasında tanıklık eden bilinç olduğunu fark edersiniz. Onun bireysel duygudan daha büyük bir şey olduğunu anlarsınız.
Hayata güvenmek ve teslimiyet;
30. Gen Anahtarının Hafiflik yüksek frekansı sadece ellerinizi yukarı kaldırıp “tamam ben teslim oluyorum, en kötüsünü yaşamaya hazırım” demenizi istiyor. Bu intihar gibi görülebilir. Asıl intihar hayata güvenmemektir ve egoyla yaşamaktır. Ölümlü ve zayıf olduğunuzu idrak etme yoludur.
Hayat sayenizde kendi oyununu oynar;
ve siz bu oyun alanında sadece genetik bir figürsünüz. Bundan dolayı kendi acizliğinizi kabul etmelisiniz. Fakat bu kurban acizliği değildir, sadece “bulunduğum konum yardıma ihtiyaç duymaz” anlayışıdır ve sihir gerçekleşir. Oyununu oynayan genişlemiş bilinç boyutuna geçebildiğinizi görürsünüz. Bu aslında yüksek işlevsel düzeye geçiş iznidir ve hayatın bu kadar zor olduğu algısını verenin sadece güvensizlik olduğunu anlarsınız.
“Hayat olduğu gibidir” şakasını anladığınızda,
bu senaryonun içinde kendi yerinizi bulup, evimizde gibi hissettiğinde hafiflersiniz. Bu durum fiziksel, duygusal, düşünsel, davranışsal boyutta değişime yol açar ve eylemlerinize yansır. Çünkü derin içsel boyutta bunun bir oyun olduğunun idrakındasınız.
Hafiflik yüksek frekans boyutu arzulardan özgürleştirmez;
sadece onlara tepki vermenize izin vermez. Gerçekten Arzuları ya yakarız ya da olmasına izin veririz. Bazen deneyim kazanmak için arzuların peşinden gitmek gerektiğini, fakat arzuları gerçekleştirmenin de bir yanılgı olduğunu biliriz. İnsan bilinci duygusal alanın derinliğine indiğinde inanılmaz özgürlük hissi oluşur. Bu özgürlük arzuları net olarak görmekten kaynaklanır.
- Gen Anahtarı alçak frekans boyuttaki Arzu yapışan ateştir;
istek ve arzuyla yanmaya mecbur eder, fakat bu arzuyu memnun etmek imkansızdır. Ego yanlış yapak istemez ve arzuları yönetmeye çalışır. Arzunun amacı yanlış yaptırmak, deneyimi yaşatmak ve geliştirmektir. Arzu için kötü ve iyi yoktur, sadece deneyim vardır.
Arzu, paçamıza yapışan deneyime zorlayan ateştir;
Sadece deneyime odaklı yaşamanızı ister. Kaçırdığımız veya kaçtığımız deneyimler arzunun ateşini yoğunlaştırır ve arzuyu güçlü yapar. Arzunun en büyük sırrı budur. Ateş yeri sindirim sisteminizdir, özellikle bağırsaklardır.
Alçak frekansta Arzu kolektif boyutta çok önemli şeyler öğretir;
genelde deneyim açlığının göstergesidir. İnsanın onu çevreleyen dünyanın ustası olması için, yaşamın hem karanlık hem aydınlık yönlerinin her boyutunu deneyimlemeye mecbur eder. Arınma Gen Ailesinin programı deneyimden öğrenmek ve gelişmektir;
bu kaçınılmazdır. Yaşamda gereken deneyimden kaçamazsınız. Yaşınız kaç olursa olsun zamanında doyurmadığınız, bastırdığınız ve geçmişinizden içinizde bugüne taşıdığımız her şeyi ya yaşatacak ya da yakacaktır. Bundan dolayı kadim bilgelikte “ya arzuları yakacaksınız ya yapacaksınız” der. Doğanın insana uyguladığı şaka insanlar ne yaparlarsa yapsınlar arzu ateşinden saklanamazlar.
Arzu doğanızın bir parçası olarak kabul ve hazmedilmelidir;
En önemlisi arzunun küçümsenmesi onu daha güçlü yapar. Arzuyla savaş bize daha çok acı yaşatır. Düşmanını öldürme arzusu ile Tanrıyla birleşme arzusunun aynı şey olması bizi çok büyük bir şaşkınlığa uğratır, metaforik olarak cehennemi yaşarız. Bu nedenle ulu öğretmen Buddha “arzuları insan acılarının kaynağı” olarak tanımlardı. Aslında arzular acılara sebep değildir, ona verdiğiniz tepki acılara sebebiyet yaratır.
Arınma Gen Ailesi;
duygusal doğanıza farkındalık kazandırdığında arzuları tanıma devriye girer. Arzularınızın bizi köleleştirme derecesini algıladığınızda insanlığın hepsini anlamaya başlarsınız.
İnsanlarla ilişkilerinizin duygusal durumunuza bağlı olduğunu anladığınızda tanıma başlar.
Kaynak: Mirasımız Hologenetik Hafıza
Bunu paylaş:
Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.