Aşık Olduğun Kişinin Bilinçaltını Nasıl Etkilersin? İlişkilerde Çekim Yasası Nasıl Çalışır?

“Aşık olduğun kişiyi düşündüğünde kalbin mi hızlanıyor?

Peki ya onun seni aynı şekilde hissetmesini, seni ‘çekici’ bulmasını… bilinçaltı düzeyde mümkün kılabilir misin?

Cevap: Evet.

Bugün sana aşkın arkasındaki en gizli sırrı anlatacağım.

Çekim yasasının aşk ilişkilerinde nasıl çalıştığını ve aşık olduğun kişinin bilinçaltını nasıl etkileyebileceğini adım adım öğreneceksin.

Hadi başlayalım.”

Hikaye Başlangıcı: “Bir Kadın ve Bir Adam”

Bir gün, Esra adında genç bir kadın, arkadaş ortamında tanıştığı Burak’ı ilk gördüğünde içten içe onun hayatında özel biri olacağını hissetmişti. Ancak bir sorun vardı: Burak onun farkında bile değildi. Esra, Burak’ın dikkatini çekmek için klasik yöntemleri denedi: Daha sık karşılaşmak, ortak ilgi alanları yaratmak, sosyal medyada aktif olmak… Ama bir türlü Burak’ın ona gerçekten ilgi duyduğunu hissettirecek bir işaret alamıyordu.

Bir gün, tesadüfen bir Bilalhan Çağatay’ ın BİLİNÇALTI PROGRAMLAMA kitabında şu cümleyi okudu:
“Gerçek çekim, zihinsel düzeyde başlar. Bir insanın bilinçaltına ulaştığında, onun seni düşünmesini sağlayabilirsin.”

Bu cümle Esra’nın ilgisini çekti. Bilinçaltı gerçekten de bu kadar güçlü olabilir miydi? Deneyecek pek bir şeyi de kalmamıştı ve bu söze dikkate almaya karar verdi. 

1. Bilinçaltı Bağlantısı: Zihinler Nasıl Etkileşir?

Esra araştırmaya başladı. Öğrendi ki, bilinçaltı sadece kişinin kendi düşüncelerini değil, çevresindeki insanların enerjisini de algılayabiliyordu. Karşı tarafa ulaşan sinyalin net olması gerekir.Kıskançlık, değersizlik, yetersizlik gibi düşünceler bu frekansı bozacağını öğrendi.

O ana kadar fark etmeden başkalarının bilinçaltına etki ettiğini hatırladı. Örneğin, çok uzun zamandır konuşmadığı bir arkadaşını aniden düşünmüş ve birkaç saat sonra ondan bir mesaj almıştı. Bunu bilinçli bir farkındalığa dönüştürmeye karar verdi. Derin nefes aldı ve kalbine odaklandı.

Hissettiğin her güzel duygu, seni onunla hizalar. diye öğrenmişti. Peki bu, aşkta da geçerli olabilir miydi?

Bunun üzerine Esra, Burak’ı düşündüğünde ona bilinçaltı seviyesinde mesajlar göndermeye karar verdi.

2. Telkin ve Affirme Teknikleri

Esra, bilinçaltının tekrar eden düşünceleri gerçeklik olarak kabul ettiğini öğrendi. Yatmadan önce şu cümleyi içinden 11 kez tekrar etmesi gerektiğini öğrendi:

• ‘Beni düşünüyor, beni hissediyor, bana doğru geliyor.’

Bu telkin, bilinçaltına senkronize çekim sinyali göndermektedir. Bu sessiz ama güçlü bir enerjidir. Bu yüzden bu etkiyi daha da güçlendirmek için gün içerisinde her gün şu telkinleri kendi kendine fısıldamaya başladı:

• “Burak beni düşünüyor.”

• “Burak bana karşı güven ve huzur hissediyor.”

• “Burak bana ilgi duyuyor ve benimle vakit geçirmek istiyor.“

Başlangıçta, bu cümleler ona garip ve anlamsız geliyordu. Ama günler geçtikçe, kendi iç dünyasında bir değişim fark etti. Artık daha kendinden emin ve sakin hissediyordu. Aslında artık Burak’ın onu görüp görmemesini pek önemsemiyordu. Kendinde bir değişim hissetmiş ama anlamlandıramıyordu.

Buna rağmen; Bir gün, hiç beklemediği bir anda Burak’tan bir mesaj aldı:
“Bugün seni düşündüm. Seninle biraz sohbet etmeyi özlemişim.”

Esra, o an ne yaptığını bilmeden bir şeyin değiştiğini anladı.

3. Görselleştirme: Zihinsel Senaryolar Oluşturun

Bu olaydan sonra Esra, bilinçaltı programlamasını bir adım ileri götürmeye karar verdi.
Gözlerini kapatıyor ve Burak’la birlikte keyifli zaman geçirdiği anları zihninde canlandırıyordu. Bir kafede kahve içerken sohbet ettiklerini, birlikte gülümsediklerini, Burak’ın ona hayranlıkla baktığını hayal ediyordu.

Bu görselleştirme egzersizini yaparken duygularına odaklanıyordu. Gerçekten oradaymış gibi hissetmeye başladı. En önemliside kendi duygularını hissetmeye, netleştirmeye ve derinleştirmeye başladı. 

Ve birkaç gün sonra… Burak gerçekten de ona bir kahve içmeye gitmeyi teklif etti.

4. Çekim Yasası: Enerjinizi Dengede Tutun

Ancak Esra’nın fark ettiği bir şey daha vardı: Eğer bir şeyi fazla isterse ve kaybetmekten korkarsa, o şey ondan uzaklaşmaya başlıyordu.

Bu yüzden kendine şu kuralı koydu:
“Benim enerjim dengede ve güçlü. Burak hayatımda olsa da olmasa da mutluyum.”

Ve bu noktada ilginç bir şey oldu…
Burak, onun bu kendinden emin ve huzurlu haline daha da çekilmeye başladı. Burak’ ın gözünde Esra biranda devleşmiş ve güçlü biri olarak olgunlaşmaya başlamıştı. Burak anlam veremediği şekilde Esra’ ya doğru çekiliyordu.

5. Müzik ve Frekans Kullanımı

Esra tüm bu değişimden sonra bu alışkanlığını devam ettirmeye karar verdi. Bir gün 528 Hz frekansındaki bir müziği dinleyerek, duygularını güçlendirip yeni telkinler kullanmaya başladı. Ve bu telkinler kendinin ihtiyacı olduğunu düşündüğü kendi yaşamına katkı sağlayan telkinlerdi ve sürekli tekrarlama devam etti. 

İçindeki o seslere rağmen..

Ve bir sabah, Burak ona şu mesajı attı:
“Sana karşı neden böyle hissettiğimi bilmiyorum ama son zamanlarda seni çok düşünüyorum. Seninle vakit geçirmek bana iyi geliyor.”

Evet sizce Bilinçaltı Programlama Gerçekten Aşkta İşe Yarar mı?

Bu hikaye gerçek mi, kurgu mu bilinmez. Ancak bilinçaltının gücüyle kendi enerjinizi değiştirdiğinizde, çevrenizin de değiştiğini hepimiz deneyimlemişizdir.

Aşk bir enerji meselesidir. Ve bu enerjiyi doğru yönlendirdiğinizde, karşınızdaki kişi de bunu hisseder.

Bilinçaltınızın gücünü kullanarak duygusal bağları nasıl güçlendirebileceğinizi artık biliyorsunuz. Ancak unutmayın, sevgi en saf ve en güçlü enerjidir. Ve en iyi çekim yasası, önce kendinizi sevmekle başlar.

Sağlıkla, mutlulukla ve güzellikle kalın… Ben Bilalhan Çağatay