Zeki İnsanların Aşkı Bulmakta Zorlanmalarının 6 Nedeni

Zeki İnsanların Aşkı Bulmakta Zorlanmalarının 6 Nedeni

Bu yazının Video Hali Mevcuttur. Buraya TIKLAYARAK izleyebilirsiniz.

Akıllı insanların olduğu en az bir film veya dizi izlemeyeniniz var mı? 

Sherlock Holmes’dan Shikamaru Nara’ya kadar yüksek zekaya sahip insanlar aranır oldu. Farkında olmadan etrafındaki insanların kalbini fetheden bu zeki kişiler popüler filmler sayesinde de dikkat çektiler. 

Çok zeki olmalarına rağmen tasvirlerinde sıklıkla aşk konusunda inanılmaz şanssız olarak karşımıza çıkarlar. Ve bu başarısızlıkları sadece filmlerde değil gerçek yaşamda da  yaşıyorlar. 

Ama peki neden?

İşte son derece zeki insanların neden aşk konusunda bu kadar şanssız olduklarını ve zorlandıklarının 6 nedeni?

  1. Aşırı Düşünüyorlar

Aşk kavramı söz konusu olduğunda, doğru olanı hissetmeyi ve bu tatlı romantizim bulanıklığına doğru kalbimizin sesini dinleme eğilimine sahibiz. 

Ancak zeki insanlar körü körüne duygulara inanmaları aşırı düşünmeden dolayı inanmaları mümkün olmuyor. Büyük bir karar vermeden önce ayrıntıları analiz eder ve elde ettikleri bilgileri güvenilir standartlarıyla karşılaştırırlar. 

Bilim ve verileri ortaya çıkarmak için harika bir yöntem değil mi?

Ancak konu aşk olunca, aşkın kuralları bu şekilde işlemez. Hatta bazı insanlar için bu durum aşırı sinir bozucu olabilir. Çünkü zeki insanın analiz etme için harcadığı zamanı, karşıdaki kişi tarafından ilgisizlik olarak algılanır. 

Oysa zeki olan ilişki karşı tarafın algıladığı bu durumun tam tersini kast eder. Zeki insanlar ancak değer verdiği şeyi analiz edip onunla ilgili aşırı düşünceyi gerçekleştirir. 

Zeki insanlar bu düşünce zamanını çalışmaya, planlamaya ve gözden geçirmeye ayırarak, aşklarının değerli, arzu edilir olduğunu düşünüyorlardır. Bu analitik çaba onlar için ilişkinin başarı şansını artırmak için gerekli olduğunu düşünürler. 

Ancak karşı tarafın algıladığı ise değersizlik, umursanmama ve ilgisizliktir. 

2. Bağımsızlıklarını Seviyorlar

Aşkın Hollywoodlaştırılmış versiyonunun sorunlarından biri de bu. Son derece zeki olan insanlar kendilerini tanıma konusunda  veya kim olduklarıyla ilgili pek umursayıcı olmazlar. Çünkü zaten kim olduklarını ve neler yapabileceklerini kestirebilirler.

İşte bu nedenledir ki yapılan şeyleri en iyi kendilerinin yapacağına inanırlar ve onun yaptığına kimsenin herhangi bir katkı sağlayacağını düşünmezler. İşte bu düşünce de aşkın paylaşım ilkesine aykırıdır. 

Böylece zeki olan kişinin partneri kendisini bir türlü o ilişkinin parçası olarak göremez. Bu da ilişkinin devam etmesine veya tek taraflı olarak yaşanmasına neden olur. Bir tarafın aşırı fedakarlığı doğrultusunda ilişkinin devamı demektir. 

Tabi ki fedakarlığın sonsuzluğu mümkün müdür? Anne değilseniz…

3. Hedefleri Önceliklidir

Bu zihinsel anlayış farklılığı hedeflerinin yaşamlarındaki insanlardan daha önemli olduğunu düşündükleri anlamına gelmemelidir. Çünkü zeki insanlar hedefleri iş olarak görür ve işlerini hallederek sevdiklerine daha fazla zaman ayırmak için mücadele ettiklerini düşünürler. Ancak sürekli düşünen ve aktif olan beyinleri o düşündükleri ilişkiye ve romantizme zaman ayırmaya bir türlü fırsat vermez. Her seferinde çözülen soruna ek yeni bir hedef oluşturur. Bu da onların önceliklerinin hedefler olduğu algısını oluşturur. 

Bu da zeki insanların onlar gibi düşünmeyen veya onlara göre sabırsız bir partnere sahip olmaktansa bekar kalmayı tercih etmelerine neden olur. Çünkü kendilerine göre kendilerini desteklemeyecek kişilerin kendilerini acı bir duruma düşürmelerini istemezler. 

4. Yüksek Standartlar

Yükseklik, kavramı başlı başına oldukça subjektif ve kişiden kişiye değişen bir terimdir. Ancak zeki isanlar oldukça kesin standartlara sahip olduğunu söylemek gerekiyor. Genellikler kendilerini gösteremediği ilgi, sevgi, mutluluk ve aşk duygularının daha fazlasını karşıdan talep ederler. 

Bu taleplerde zaman zaman partneri zorlayacağı gibi partnerin kabul etmesi zor olacak şeylerde olabilir. Zamanla birlikte bu standartlarda küçük ayarlamarda yapabilirler. Üstelik standatlarını sıralarken asla kavga etmez ve dalaşmaya girmezler. 

Onlara göre standartlarının altında bir ilişkiyle yetinmek yerine genellikle hayatta yalnız kalmayı tercih ederler. 

5. Akıllarıyla Düşünürler

Zeki olan insanlar akıllarıyla düşünürler içgüdüleriyle değil. Zeki insanların yaşam formülünde akıl, kalpten ve içgüdülerden daha üstündür. Bu açıdan ilişkiler ve aşka bakarak o aşkın yaşanmaya değer olup olmadığına karar verirler. 

Onların düşüncelerine göre kendisine katkıda bulunacak küçük kanıtlar ve ipuçları ararlar. Bu ipuçlarını bulamaz veya çözemezlerse o ilişkiyi istemeyeceklerdir. Yani aşkın karmaşık duygularını anlamlandırmakta zorlanmaları ve somut delil üretememeleri onların gözünce aşkı değersiz yapar. 

Bu nedenledir ki içgüdüsel duygularını takip etmeyecek ve değer vermeyeceklerdir. Dolayısılyla konu aşık olmaya geldiğinde, zeki olan kişi “Bir Dakika, Neden Böyle Hissediyorum?” diye sorarak o anı yaşamaya ara verir. İşte bu duruma neden bulmaya çalışmak için zihinlerinde öğrendiği her şeyi, izledikleri filmleri, okudukları kitapların hepsini gözden geçirirek hayatlarındaki etkilerini değerlendirirler. Daha sonra bu etkilerin iyi bir kanıt olup olmadığının analizini yaparlar. 

İşte tüm bu süreçten sonra ilk hamlelerini yapmayı belki düşünürler. Yani anlayacağınız üzere tutku dolu bir aşk pek mümkün olmayacaktır.

6. Kendi Tercihleriyle Bekarlardır

Zeki olan insanlar kendileriyle genellikle uyum, mutluluk ve huzur içinde olmalarının yanı sıra temel ihtiyaçlarını karşılamak ve kim olduklarını anlamalarına yardımcı olmak için umutsuzca başka birini aramak istemedikleri anlamına gelir. 

Zaten kendi başlarına iyi vakit geçirme ve bunu yapmanın yeni yollarını bulma lüksüne sahiptirler. Ayrıca dünyalarına katacağını düşündükleri birini her daim bulamazlar. Bu yüzden onları gerçekten anlayan tek kişiyle, yani kendileriyle birlikte olmayı seçerler. 

Aşkın kendi içinde pek çok yönü vardır. Ancak bizler genel olarak onun medyada nasıl tasvir edildiğinden büyük ölçüde etkilenerek aşkımızı yaşamayı tercih ederiz. İşin diğer trajikomik yanı ise aşkımızın nasıl olması gerektiğine dair ideallerimizi dahi medyanın etkisine göre inşa ederiz. 

Gerçek şu ki bu eğilimi ve medyanın dayatıklarını yapmayı tercih etmeyenlerin aşk yaşamında zorluklar yaşanır. Sadece biraz düşünün tek taş almadan evlilik teklifi yaptığınızı. Aklınız alabiliyor veya düşünebilir musunuz? 

Eğer aşkınızı mutlu olarak yaşamak ve birbirinize değer vermiş, saygınlık, huzur içinde yaşamak istiyorsanız kendi değerlerinizi kendiniz inşa edin. Çünkü medyanın dayatması olan aşk kritlerleri herkesi aynı oranda mutlu etmez. 

Fikirlerinizi ve aşk yaşamınızı genişleterek daha geniş bir perspektiften bakmanızı sağlamayı çok isterim. Hadi bu yolculuğa birlikte devam edelim ve şimdi bu videoyu paylaşıp beğenerek bir katkıda siz sağlayın.

Şimdilik mutlulukla, güzellikle ve sevgiyle kalın…

Bilalhan Çağatay

Kitaplarıma Ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Bu yazının Video Hali Mevcuttur. Buraya TIKLAYARAK izleyebilirsiniz.

Share this content:


Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin