Başıboş Köpek Sorunu ve Sokak Hayvanları Meselesi

Başıboş Köpek Sorunu ve Sokak Hayvanları Meselesi

Bu yazının Video Hali Mevcuttur. Buraya TIKLAYARAK izleyebilirsiniz.

Türkiye’ nin uzun süredir başıboş sokak hayvanları meselesi gündemde, bu mesele üzerine ilk anlardan itibaren video çekme isteğim vardı. Ancak meselenin aslını öğrenmeden kulaktan dolma basmakalıp ifadelerle içerik oluşturmak istemedim. Bu nedenle detaylı bir araştırmaya giriştim ve keşke araştırmalarım araştırmaya başlarken ki saflığımla kalsaydı.

Size şu kadarını söyleyeyim ki Türkiye de başıboş sokak hayvanları meselesi yoktur. Türkiye de başıboş sokak ahlakı sorunu vardır. Köpekleri öldürmek, onların kanıyla elleri kirletmek ne kadar acı değil mi? Herkes buna tepki gösteriyor çünkü insani bir duygu bu katliamı kaldıramaz. Ancak bu meselenin daha vahim hali var. Gelin bunu size anlatayım….

MASAK’ ın sokak hayvanları ile ilgili hazırladığı rapora göre burada dönen para 460 Milyar Dolar. Bu paranın büyüklüğünü bir hayal edin. Yetmedi bakın 2 saate 1.5 Milyon TL para toplayanlar, petshoplar, mama üreticisi şirketler daha nicesi bu sektörde ne kadar büyük miktarlarda paralar döndüğünü görün.

Bakın,

MASAK’ IN raporuna göre bu sektörde tespit edilen 7 bin 254 kişi ve 1516 şirket faaliyet göstermektedir. Hayvanlar üzerinden kazanç elde etme genellikle 4 şekilde yapılmaktadır.

Bunlar;

  1. Hayvanseverlik adı altında kurulan STK’ lar
  2. Mama üreten bazı firmalar
  3. Mama ve hayvan satan bazı petshoplar
  4. Veterinerlik şirketleri

MASAK ilk etapta 21 Hayvan Koruma ve Yardım Derneğini incelemeye alıyor ve bu derneklerden 11’ i zimmete para geçirme suçu işledikleri, bu derneklerde zimmete geçirilen paraların 67 milyon 957 bin 623 TL olduğu tespit edilmiştir. Yetmedi 2021 – 2024 yılları arasında 21 STK (Sivil Toplum Kuruluşu) ya 1 yani bir yılda yapılan bağış tutarının 205 Milyon TL olduğu ve bu paralarında petshop, mama üreticileri aracılığıyla finansal ilişkiler kurulduğu tespit edilmiştir.

Şimdi sorarım size hayvanları sokaktan alın, acımasızca katlettin, hatta gördüğünüz yerde öldürün bu sorunun çözüleceğini mi sanıyorsunuz. Hiç düşündünüz mü bu kadar köpek nasıl artı, Türkiye de bu başıboşa hayvan ve sokak köpeği meselesi nasıl bu kadar büyüdü.

Oysa Türkler köpekleri ilk evcilleştiren ırktır. Avrupa da sokak hayvanları sokaklarda gezemezken bizde özgürce insanlarla birlikte yaşayabiliyorlardı. Ne oldu da bu sorun haline geldi, ne oldu da köpekler saldırgan bir hale geldi ve insanların yaşamını tehdit etmeye başladılar.

İnsan görünümlü mahlukatların gözlerinde yaş, kirpik olmaz sadece para olur. Onların derdi canlar veya hayvanlar değil. Onların derdi para. Yaptığım araştırmalarda ürettiği kedileri, köpekleri sosyal medya üzerinden sahiplendirme bahanesiyle satan kişiler eğer ürettiği canları satamazsa onlar üzerinden para kazanmanın yolunu aradıkları bunun için hayvanı darp edip, yol kenarına atıp, sonra tesadüfen bulup yine sosyal medya üzerinden bulduğunu paylaşıp o hayvan üzerinden yardım toplamaya başlıyorlar. Böylece o hayvan ölene kadar her gün bağış adı altında paraları hanelerine yazdırıyorlar.

Yetmedi elinde çok fazla hayvan kalmışsa hepsini bir alana koyup alan yetersizliğinden köpekler birbirini parçalıyor. Sonra açlıktan parçalıyorlar mama için para deyip yine mama için paralar toplanıyor. Bu sektör öyle bir sektör ki üretilen hayvanlar petshoplarda aracılığıyla da satışa sunuluyor. Satılamayan her bir hayvan ya acımasızca bağış uğruna darp ediliyor ya da sokaklara bırakılıyor.

Böylece sokaklarda metrekare başına düşen hayvan sayısı artıyor. Bu da o hayvanların bölge savaşına sürüklüyor ve artan sokak hayvanları popülasyonunu da bozulan ekonomi de yeterli besleyici atık çıkmayınca yemek savaşları da eklenince hayvanlar agresif bir hale geliyor.

Hayvanlarda eskiye oranla daha saldırgan insan yaşamını daha da tehdit eder bir hale geldi. Öyle ki artık sokak hayvanları bölgelerini korumak için kendi içerisinde gruplar oluşturmuş çöplerde azalan atıkları yemek için birbiriyle kıyasıyla rekabet ediyorlar. Bu sorunu çözmenin yolu onları öldürmek, onları kısırlaştırmak veya onları ortadan kaybetmek olamaz.

Bugün evet şu anda hemen tüm sokak köpeklerini tutup kısırlaştırın bir yıl sonra göreceksiniz ki yine sayılarında artış olacak. Nasıl artıyor kısır olanlar mı doğuruyor. Hayır üretiyorlar ve rantı biten sokaklarda yerini alıyor.  Bugün köpek katili olmaya meraklı olanlar köpekleri öldürdükten sonra sorunun çözüleceğini sanıyorsa yanılıyorlar. Çünkü göreceksiniz ki sokaklarda hiç köpek eksik olmayacak.

Unutulan asıl önemli olan şey Türkiye de sokak hayvanları meselesi Avrupa veya diğer ülkeler örnek alınarak çözülemeyeceği gerçeğidir. Kültürel değerler ve farklılıkla görmeden şu ülke böyle çözdü bizde öyle çözelim diyorsanız yine yanılırsınız. Çünkü Türkler tarihin ilk anlarından itibaren sokak hayvanlarıyla birlikte yaşadılar. Öyle ki Osmanlı döneminde evler yapılırken sokak hayvanları içinde ayrıca alanlar, yuvalar yapılırdı. Şu anda dahi her sokak başında kapı önlerinde sular, mamalar görürsünüz. Avrupa da bireysel sahiplendirme ön planda ancak Türkiye de bireysel sahiplendirme ile birlikte sokak, mahalle, apartman, komşunun ortak beslediği sokak hayvanları var. Ben buna mahalle sahiplenmesi diyorum. Bu diğer ülkelerde olan bir gelenek veya kültür değil. Sadece Türkiye ye özgü bir yaklaşımdır. Bunu görmeden diğer ülkeler ne yapmışsa yapalım demek Türkiye’ yi tanımamak demektir.

Peki bu sorun nasıl çözülür?

Öncelikle şunu söyleyeyim sokaklarda köpek sorunu gerçekten ciddi bir mesele haline geldi. Yakın bir zamanda da sokak köpeklerinin saldırısına da uğradım. Ancak bu onların tamamının öldürülmesi gerektiğini yine haklı çıkarmaz. Bu meseleyi başımıza açanlar orada rahat rahat durup hayvanları üzerinden elde ettikleri paraları üzerinde kahkaha atarken o hayvanların öldürülmesi sadece kamuoyunun gazını almak demektir. Kamuoyunu oyalamak, gaza getirmek veya gerçekleri görmemek için kaç çocuğun, kaç insanın, kaç köpeğin, kaç kedini kısacası kaç canın ölmesi gerekiyor.

Bakın göreceksiniz bu yasa uygulanırsa hiçbir şey değişmeyecek ve hatta bundan birkaç yıl sonra dahi ya hani bunlar öldürülecekti hala bizi tehdit ediyorlar, hala sokaklarda can alıyorlar, hala saldırganlar diyeceksiniz. Yani hiçbir şey değişmemiş hatta sayılarının artmasıyla, popülasyon dengesizliğiyle, dolandırıcı mahlukatların daha çok para hırsıyla, ekonomin bozulmasına bağlı olarak daha da saldırganlaştıklarını göreceksiniz.

Bunun çözümü hayvanlar üzerinden değil. Hayvanların yerine hayvan olmaya meraklı olanların üzerinden çözebiliriz. Eğer bu sorunu gerçekten çözmek istiyorsak şunların derhal yapılması gerekiyor.

  • Öncelikle hayvanları öldürme yasası yerine bu hayırseverlik adı altındaki dolandırıcılık yasası çıkarılmalı.
  • Bundan sonra sosyal medyada köpek satan, üretimini paylaşan, bağış toplayan, petshoplarda hayvan satanlar, hayırseverlik yapmaya başladıktan sonra biranda zenginleşenlerden savunma alıp dolandırıcılıkları tespit edilenlerin tüm malvarlıklarına sokak hayvanları adına el konulmalı,
  • Sokak hayvanların kısırlaştırılması, rahat yaşaması için bu el konulan malvarlıklarından bir fon oluşturularak bu suç parasının tamamı bu fona aktarılıp aşamalı olarak sokak hayvanların refahını artıracak bir sistem kurulmalı.
  • Bu SİSTEM içerisinden saldırgan cinslerin ayrı bir alanda muhafaza edilmesi diğer sakin cinslerle aynı ortamda bulundurulmamalı,
  • Sokak hayvanlarına özel parkların kurulup bu parklarda hayvanların özgürce yaşaması sağlanmalı. Ancak bu sokaklardan tüm hayvanların kaldırılması gerekmesini zorunlu kılmaz.
  • Sokaklarda uysal, diğer insanlar yaşamayı seven hayvanlar sokaklarda yaşamaya devam etmeli. Çünkü burası Türkiye ve ancak Türkiye modeli çözümle bu sorun aşılabilir.

Eğer bir sorunun teşhisini doğru yapamazsanız çözümü de doğru yapamazsınız. Bu sektörde dönen parayı gördünüz. Sizce bu kadar para kazanan insan görünümlü mahlukatlar öldürülen her hayvanın yerine kaç tane üretebilir. Burada iki taraf kazanç elde edecekken tek kaybeden gerçek hayvan sever ve halk olacaktır. Üretenler, satanlar birçok yoldan para kazanırken; öldürenlerde öldürmek içinde alacakları para sayesinde kazanacaktır. Böylece bu durum daha da büyük bir kazanç kapısı olmaz mı?

Takdir ve tepki sizindir. Umarım sorunun kaynağını ve doğru açıdan soruna bakarak doğru çözümü buluruz. Ben kendimce bu sorunu böyle çözmeyi canı gönülden isterim. Ancak bu kazanç kapısının ucu kimlere dokunur bilemem. Oysa sadece bu sokak hayvanları dolandırıcıları gerçek anlamda cezalarını alsa kesinlikle bu sorun kendiliğinden çözülür. Suçu ve suçluyu başka yerlerde ve canlılarda aramaya gerek yok. HER ZAMAN DEDİĞİM GİBİ YAŞAM KOLAYDIR ZORLAŞTIRAN İNSANIN TA KENDİSİDİR… Umarım bu sefer zorlaştırmayı değil kolaylaştırmayı tercih ederiz.

Bilalhan Çağatay

Kitaplarıma Ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Share this content:


Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin