Koşulsuz Sevgi: Varoluşun Tüm Yüzlerini Kabul Et
Evrenin Sonsuzluğu ile Uyumlanma Hali
Sevgi, ışığın müziğindeki en yüksek titreşimdir.
Işığın Müziği ile dans etme, evrenin sonsuzluğu ile bir Olma halidir. Bu hal tüm varoluşu bir araya getirir. Sevgi, ayrılmayı ortadan kaldırır. Varlıkla bütünleştirir. Kabım büyütür ve seni evrenin mükemmelliği ile bir araya getirir. Sevgi hali içerisinde varoluşunun tüm kademeleri, tüm yüzleri ile BİR olursun.
Sevgi hali tüm varoluşa sirayet eder. Tüm varoluşu etkiler ve dönüştürür. Bunu deneyebilir ve görebilirsin. Sevgi verdiğin her yerde BiR olmanın mutluluğunu yaşarsın.
Sevgi, en saf hali ile olanı olduğu haliyle kabul etmektir
Saf sevgi, varoluşun tüm yüzlerini kabul eder. Olanı olduğu hali ile kabul ettiğinde sevmiş olursun. Bu koşulsuz sevgidir. Sana bir kişiyi ya da bir şeyi sevmen için bir nedenin olması gerektiği öğretildi. Bu koşullar varsa seviyor, yoksa da sevmiyorsun. Bu saf sevgi değil, koşullu sevgidir. Koşullu sevgi, sevginin sınırlandırılmış halidir. Sevgiyi ne kadar sınırlandırırsan, o kadar sınırlı bir şekilde sevgiyi yaşarsın. Sevgini sınırlara hapsetme. Kalbini sonsuz sevgiye açarsan, sonsuz sevginin sana doğru akışını deneyimlersin.
Bir kişiyi seviyorsun. ‘Neden seviyorsun’ diye sorduğumda verdiğin cevap senin onu sevmenin koşuludur. Bu durumda aslında sen kişiyi değil, o koşulu seviyorsun. Karşında bir kişi olduğunu düşün. Bu sevdiğin bir kişi olsun. Onu neden seviyorsun? Cevabın ‘güzel olduğu için” ise sen onu değil, güzelliği seviyorsun. Güzellik koşulu olmasa idi aynı kişiyi sevmeyecektin.
Sevmenin koşulu bu idi çünkü. Ama bu koşulun daha derinde yatan hissine odaklanırsan “ben güzel olursam sevilirim, güzel olmazsam sevilmem” korkun yatar. Aslında içsel olarak sevgiyi değil, sevilmiyorum korkusunu yaşarsın. Bunu fark etmeyebilirsin. Ama bu durumda, aldığın sevgi de sınırlı olduğundan sevgiyi tam olarak yaşayamıyorsun.
Her varlık eşsiz güzellikler taşır:
Farkında olursan her varlığın içindeki muhteşemliği görebilirsin. En çirkin olarak gördüğün varlıkta dahi evrenin güzelliğinin yansıması vardır. Sen sınırlı gözlerinle bakarsan bu güzellikleri göremeyebilirsin. Evrene fiziksel gözlerinle değil KALP GÖZÜNLE BAK!
BIRAK KANATLANSIN KALBİN bir kuş gibi;
Bir kişiyi seni sevdiği için seviyorsan eğer, koşulun onun seni sevmesidir. Birisinden sevgi alma ihtiyacı duyuyorsun. Çünkü içinde bir sevgi boşluğu olduğunu hissediyorsun. Ve bunu doldurmaya çalışıyorsun. Bu boşluk asla da dolmuyor, dolmayacak. Çünkü sen sevginin kendisisin. Sen sevgi olduğunda yalnızca sevgini vermeye odaklanacaksın. Bu sendeki sevginin açığa çıkmasıdır. Sevilmeye ihtiyacın olduğunu düşünmen kendi içindeki sevgiyi sınırlara hapsettiğinin göstergesidir. İçindeki sevgiyi sınırlara hapsetme. Sevgi sonsuzdur. Onu kafesin içine koyma. BIRAK KANATLANSIN KALBİN bir kuş gibi…
Birisi sana değer verdiği için seviyorsan, koşulun sana değer vermesidir. Bu durumda aslında kendine yeterince değer vermiyorsun. Kendine değer vermediğin için dışarıdan değer görme, değerini onaylama ihtiyacı duyuyorsun. Değerli olmadığını düşünüyorsun. Sen değerlisin. Sonsuz bir değere sahipsin. Çünkü sen evrenin parçası, bütünün parçası değil, tamamısın. Sen evrensin. Karşında gördüğün ve değer verdiğin her kimse o sensin. Bu zamana kadar geçmişte yaşamış, gelmiş geçmiş değer verdiğin kişiler, üstatlar, alimler kim varsa o sensin. Arzu ettiğin her an içindeki bu sonsuz bilgiyi sonsuz değeri açığa çıkarabilir, bunu yaşamında ifade edebilir ve yaşayabilirsin.
Aşk senin sevginin içinde erime halindir;
Aşk halinde kendini eritir, saf aşk olursun. O zaman sonsuzluğun içindesin. Sevgilin senin içindeki sevginin yansımasıdır. Dış dünyandaki tezahürüdür. Sonsuz bir sevgi yaşamak istiyorsan kendini sonsuz sevgiye aç. Sonsuz sevginin içinden akmasına izin ver.
BIRAK AŞK SENi SONSUZLUKLA BULUŞTURSUN;
Koşullarla, beklentilerle sevginin akışını kesme. Koşulsuza, beklentisizce sev. O zaman tüm sevgilerin sınırsızlaşacak sonsuzlaşacaktır. SEVGİ SONSUZDUR. Aşk o kadar büyük bir haldir ki seni evrenle bir araya getirdiğinden orada zaman ya da mekân söz konusu değildir. Maşuk gider ama aşk devam eder. Canan gider ama can aşk içindedir hala. Aşk içinde olana uzaklık yoktur.
Tüm uzaklıkları bir eder aşk. Araya uzaklık girse de aşıklar arasında cennetin pınarları dans eder hala. AŞIK sonsuzlukla birdir. Maşuk onun sonsuzluğa ulaşması için bir kapıdır. Gördüğü, baktığı her yerde aşk vardır artık aşk nesneye dönüşmekten çıkmış tüm evrene dağılmıştır. Böyle bir halde olduğunda, keyfini çıkar o halin, o hali nesneleştirmeyi unut. BIRAK AŞK SENi SONSUZLUKLA BULUŞTURSUN.
AŞK EVRENİN KENDİSİ OLMAKTIR;
Mevlâna bunu bulduğunda dans ediyordu. O aşka dönüştü, aşk oldu, eritti kendini kendi içinde. Çünkü biliyordu aşkın nesnesi de öznesi de birdi. O an aşık ile maşuğun bir olduğu andı. Aşık ile maşuk ne zaman bir olursa orada artık iki kişi olmaz. AŞK ayrımı kaldırır, ikiyi BİR EDER. Mevlâna bu birlik haliyle döndü kendi etrafında. Evrenin dönüşü gibi. Evrenin dönüşüne uyumlandı. Bir galaksi idi o an Rumi. Bir gezegen, bir dünya. Evrenin kendisi idi o an. AŞK EVRENİN KENDİSİ OLMAKTIR.
Kaynak: Işığın Müziği
Bunu paylaş:
İlgili
Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Bir Cevap Yazın