Yin ve Yang Kavramı: Duyguları ve Bedeni Okuma Sanatı
Duygular üzerinden bakarsak; öfke duygusunun içinde, öfke hareketsel olarak dışarı yönlü bir hareket içeriyor, yang’tır. Depresyon ya da içe dönüş yin’dir.
Coşku yang’tır, neşe yang’tır. Dinginlik yin’dir.
Savaş ya da kaç diye bir şeyi vardır insan bilinçaltının. Savaş yang’tır, kaç yin’dir. Sonuç olarak hayattaki eylemlerimizi okuyoruz. Bir şeyle mücadele etmek yang’tır, geri çekilip izlemek yin’dir. Bunu yaşamımızın tamamına entegre ettiğimizi düşünelim.
Bedende yin ve yang
Mide asidi diyelim, farklı kavramlara entegre etmeye çalışıyorum. Asit yang’tır. Mukoza yin’dir. Mukoza dediğimiz, organların etrafını saran, amiyane tabirle sümüksü sıvı anlamına geliyor. Mukoza bedenin sıvılarından, büyük bir kısmı, mukoza sıvısıdır. Organların etrafını kaplayan. Mukoza tamamen yin’dir.
Ödemde oluşan sıvı yin’dir. Dışarıya doğru atılan sıvı yang’tır. Bedeni okumak açısından da aynı şey geçerli. İnflamasyon yang’tır. İltihap anlamına geliyor. İltihapta ateş var. Ateş ne tarafa doğru hareket ediyor, yukarı doğru. Ateşin gücü ne tarafa doğru? Dışarı. Yukarı ve dışarı güç olarak baktığımızda, yang’a uyuyor.
Bedenin ateşi mesela. Yine aynı zamanda immün sistem yang bir sistemdir.
Lenf sistemi yin’dir mesela. Lenf sistemi daha kapalı devre bir sistemdir. Bir yerlere savaşı yoktur. Bedende sadece arınma görevi vardır. Bedendeki okyanus gibidir.
Akciğer, kalp ve beyin hem yin’i hem yang’ı içeren organlardır
Akciğer nötr bir organdır, Merkür’le temsil ediliyor. Hem yin hem yang içeren organlardan. Çünkü akciğerler hem alma hem de verme özelliğini taşır. Hem içeri hem de dışarı olan var. Kalp aynı şekildedir, nötrdür. Yin ve yangı aynı şekilde içerir. Beyin ikisini de aynı şekilde içerir. Yang bir tarafıdır yin bir tarafıdır.
Böbrekler iki tanedir ama aktif olarak baktığımızda; aslında iki gücü içermesine rağmen biraz daha yin ağrlıklıdır. Çünkü böbrekler daha çok filtreleme ile bağlantılıdır. Dışarı atım kısmı da yang’tır.
Aslında verdiğimiz örneklerden şunu ifade etmek istiyoruz.
Yaşamın tamamını yin ve yang üzerinden okuyabiliriz.
Tamamını okumamız ne işe yarayacak?
Bizim hangi kuvvetle çalıştığımızı, hangi kuvvetle ifade ettiğimizi, hangi kuvvetin içinde çalıştığımızı görmemizi ve hangi kuvveti aşırı kullandığımızı, yani çok yüksek kullandığımızı, -hangi yeteneğimizi diyelim- hangi yeteneğimizi daha az kullandığımızı görmemizi sağlıyor.
Yaşamımızdaki “problemlerin”, “sorunların” hemen hepsinin şu ikisi ile alakası vardır: yin ve yang. Aşırı yang enerji, sizin kavgacı olmanızı sağlıyor.
Sizin öfkeli, kızgın olmanızı sağlıyor. Aşırı yin enerji; sürekli saklanan, sürekli kaçan, sürekli içe doğru dönük ama dışarıda herhangi bir şey yapmayan bir enerjiyi getiriyor. Bu ikisiyle beraber çalışmaktan bahsediyoruz ben her zaman. Bu ikisini dengelemekten bahsetmiyoruz mesela! Bu ikisini dengelemek değil konu. Bu ikisinin aynı güçte kullanılabilmesi. Yangı kullandığınız güçle yin’i kullanmanız; yin’i kullandığınız güçle yang’ı kullanmanız. Somuta indirgemeye gayret gösteriyorum örnekler vererek.
Zaman aktif, mekan pasif. Zaman Dünyevi, yatay düzlemdeki zamandan mı bahsediyoruz dikey zamandan mı?
Yatay zamandan söz ediyoruz. Yatay düzlemde zaman aktiftir mekan pasiftir. Dikey taraftan baktığımızda; zaman zaten lineer değil. Yukarıdan aşağıya iniş sürecinde zamanın yaratımı önce zaman potansiyeli ve bilinç yaratılıyor daha sonra mekan potansiyeli ve bilinci yaratılıyor. Burada bahsettiğim zaman, yin ve yang açısından baktığımızda artık bu Dünya üzerindeki formu okumak açısından söylüyoruz. Dolayısıyla yataydaki zamandan bahsediyoruz.
Orası akılla gidilen bir yer değil. Zaman ve mekan algısı içinde olduğumuzda zaten her şeyi idrak edebiliyoruz. Hz Muhammed’in de böyle bir hadisi var. “Orayı tefekkür etmeyin” diyor. Orayı ne kadar tefekkür etsek de ancak deneyimle, oda zaten kalbi bir deneyim. Zihinsel bir deneyim değil. Orayı algılamaya çalışıyoruz, bunu bıraktığımızda kalben gitmeye niyet ettiğimizde, zaten saflaşmalarla, çalışmalarla bize açıyor kendini. Lakin idrakle değil.
Kelimelere sığmıyor. Sonsuz olan bir şeyi sınırlı zihnimizle idrak etmeye çalışıyoruz. Bu boyuta gelişimizde sınırlarımız var. O sınırı aştığımızda ancak orayı idrak edebiliyoruz.
Günlük yaşamımızda bunu uygulanabilir hale getirmek. Her şeyin içinde Allah ve Prima Materia enerjisi var. Buradan başladık. Her şeyin özündeki enerji, aktif de değil pasif de değil. Bu iki tarafı da birden içeriyor. Ama bu iki şekilde, iki formla kendini gösteriyor. Biri niter ya da aktif prensip; diğeri pasif prensip. Bunu daha somutlaştırarak; önü arkası, ileri ya da geriye doğru hareketi, yukarıya aşağıya hareketi, dışarıya içeriye hareketinden onun yin ve yang olduğunu tespit ediyoruz.
Aslında yaşamınızda her adımınızı ona göre o zaman şunu algılıyoruz.
Tüm öğretilerin ana sistemlerinin temelleri var. Ledun İlmi gibi. Kozmolojide biz yukarıdakini görüp aşağıdakini okuyoruz. “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir.”
Bu ay! Duygu haritası üzerinde duyguları yin ve yang olarak ayırmak ve incelemek
Mesela bütün duyguları yin ve yang olarak “ayırmanızı”, onları incelemenizi tavsiye ederim. Duygu haritasını alın yin ve yang haller. Bu yin bu yang. Hangi duyguları daha fazla kullanıyorsunuz. Şu anda hangi duygular daha fazla. O zaman “Hayatımın bu döneminde çok fazla yang’ım”. O zaman bedeninizde asidin niye arttığını göreceksiniz. Neden? Asit nasıl bir şey, yang. Yang halleri çok fazla kullandığınızda, enerjinizi daha fazla dışarı doğru kullandığınızda bir süre sonra bedeninizde aşırılaştıracak asit oranı oluyor. Asit normalde midede yararlı sıvıdır. Besinlerin sindirimini sağlar, zararlı bir şey değil ki. Ama aşırı olduğunda midenin artık kendisini yakmasına neden oluyor. Ama belirli bir oranda mide hidroklorik asidi kullanıyor ve özümsemek için kullanıyor.
Bir kişinin duygularını, hallerini okumak için de buradaki Canlarımızın çoğu aynı zamanda rehberlik yapıyorlar. İnsanların hareketlerine de bakarak bunu. Bakın örnek veriyorum; depresyonda bir kişi gelmişse orada kişinin yin enerjisinin yoğun olduğunu okumamız gerekiyor. Vereceğiniz çalışmalar biraz daha yang enerjisini kullanabileceği çalışmalar olmalı. Yangı daha fazla ortaya çıkarabileceği; bir duygu vermelisiniz ki dışarıya çıkarsın, neşe gibi coşku gibi.
Virüs pasif bir güçtür. Bedeninize girdikten sonra aktifleşir;
Bu herşeyde geçerli. İnflamasyon, enfeksiyon. Dışardan gelen ve içerden gelen. İnflamasyon içerde oluşur. Enfeksiyon dışardan gelir. İnflamasyon içerde oluşur, ateştir ve yang’tır. Enfeksiyon dışardan gelir, ateşi tetikler, yin’dir. Çünkü pasif bir güçtür. Virüs pasif bir güçtür. Bedeninize girdikten sonra aktifleşir. Mesela virüs dediğiniz canlının dışarıda bir yaşamı yoktur. Dışarıda sadece bir proteindir o. Virüs dediğiniz her şey, dışarıda pasif bir proteindir. İnsan bedenine girdiğinde kendi DNA’sını canlı bir form haline getirir, aktifleşir. Dolayısıyla enfeksiyonun pasif bir güç olduğunu görüyoruz. İnflamasyon aktif.
Bir kişide inflamasyon ya da iltihap çok fazla varsa o zaman bedendeki aktif güçlere bakıyoruz. Eğer enfeksiyon varsa bedendeki yin, pasif güçlere bakıyoruz. Yani her şey açısından, tıp açısından, yaşam, yaşamda ilerleme açısından, yaratım açısından. Yaratım gerçekleştireceksiniz, iki gücü birden “kullanmanız gerekiyor.”
Biri yang biri yin güç. Birinde içinize dönüp o gücü oluşturacak bir çalışma yapmalısınız, dışarı çıkıp izlemelisiniz. İçeriye ve dışarıya olan enerjiyi. Dışarıya çıkıp hareket etmek.
Ora Et Labora / İçsel çalışmanı yap, çalış!
Ora Et Labora diye bir şey vardır Simyada. Bu bir Simyasal motto. Labora çalışmakla bağlantılı bir kök. Ora, dua et diyor. Dua dediğimiz aslında içsel çalışma. Labora dışsal çalışma. Latince’de “İçsel çalışmanı yap, çalış” derken hareket etmekten bahsediyor tabii ki. Ora Et Labora, Simya temelindedir. Başlarken siz kimya işi yapmıyorsunuz, sadece bir maddenin etken maddelerini ya da yağını çıkarmak değil konu, aynı zamanda o şeyin başında çalışma yapmak. Bu ikisi beraber olduğunda yin ve yang gücü ortaya çıkıyor.
İçerde çalışma yap, dışarıya çık izle derken orada hareket et anlamındadır.
İçerde çalışma yapmaktan, mesela duadan bahsediyoruz. Meditasyondan, içeriye dön, içerde çalışma. İçerde çalışma yin’dir, dışarda çalışma yang’tır. İçerde çalışma yin’dir. Dışarda çalışma yang’tır. Ora Et Labora aynısını söylüyor. Yang kısmına bakalım.
Bunu uygulamaya geçirmek için yaşamınızdaki her olayı yin ve yang açısından değerlendirmenizi tavsiye ediyorum. Yaşamınızda yaşadığınız “problemler” ya da “güzellikler” için de. Hangi tarafla bağlantılı? Yin mi yang mı? Niter mi tuz mu?
Bir çalışma yaparken, aktif pasif güç, Rahman ve Rahim gücü, fiziki yaşamınıza tamamen entegre edebilirsiniz.
Genel olarak örnek veriyorum; bir şey genel, bütünsel itibariyle yang, öz, hareket itibariyle yin de olabilir.
Duygular ve düşüncelerde baktığımız zaman; genel itibariyle düşünceler yang’tır, duygular yin’dir. Ama düşüncelerin içinde yin düşünceler; genel, konsept itibariyle yang olmasına rağmen, düşüncelerin içinde yin düşünceler vardır. Duyguların içinde yang duygular vardır. Genel olarak ve şey olarak ayrılıyor.
Ancak şöyle diyemeyiz; birinin öfkesi yin’dir birinin öfkesi yang’tır. Öfkenin bir mekanizması var. Kızgınlık dediğimiz şeyin mekanizması var. Ateş elementini kullanıyor aynı zamanda. Öfke sonrasında içe kapanmayı getiriyorsa o zaman öfkenin bizim tercih ettiğimiz yolu yin’dir. Mesela bir kişi öfkelenir susar. İçindeki öfke yang kuvvettir ama orada susması o an yin kuvveti kullanmasıdır. Aslında rölativiteden ziyade hareketle beraber değişiyor. Orada yaptığımız amelle değişiyor. Niyetlerimiz ve amellerimiz var mesela. Biz mesela gayet sakin konuşuyoruz ama içimizde öfke var. Dışardan görüntümüz yin, içerden görüntümüz yang. Rölativite tabanı burada niyet oluyor. Niyete göre yang ve yin olayını belirliyoruz. Rölativitenin bulunduğu yer aslında yine kalpten geçiyor.
Bitkileri nasıl okuruz?
Bir bitkiyle karşılaştınız, onu okumaya çalışın, yin mi yang mı? Nereden anlayabiliriz? Yukarıya doğru hareket ediyordur sürekli, uzuyordur uzuyordur. Yataya hareket ediyordur bazı bitkiler. Onları yin ve yang olarak çok iyi görebilirsiniz. Bazı bitkiler serttir bazıları yumuşaktır. Sert bitkiler yang özelliği, yumuşak bitkiler yin özelliği içerirler. Bazı bitkilerin dikenleri vardır dışarıya doğru kendini fırlatır böyle. Yang’tır. Bazı bitkiler çok yumuşaktır, köşeleri çok sert değildir, yin’dir.
Taşları nasıl okuruz? Şeklinden mi? Yoo renginden okuyabiliriz.
Bazı taşlar yang’tır bazı taşlar yin’dir. Taşları nasıl okuruz? Bazı taşlar çok daha alevsi, ateşsi renkte, kırmızıdır, güneş sarısıdır, yang’tır. Altın yang’tır, gümüş yin’dir. Oradan renklerinden ayırabilirsiniz ya da aura renklerinden ayırabilirsiniz. Genel olarak taşların kendi renkleri yaydığı enerjileri de gösterir aslında. Bir yeşil taşın kalp çakraya uyumlu olması gibi.
Nefes almak Yin, Nefes vermek Yang’tır;
Her şeyi hayatımızda yin ve yang temeli üzerinden somutlaştırmak aslında.
Yin ve yangı Dünya üzerinde tamamıyla kullanmak. Adım atıyorum şu an yang enerjiyim. Nefes alıyorum, yin. Nefesi dışarıya veriyorum yang. Burada yin ve yangın düzenini kullanabilirsiniz. Bunu somut hale getireceğiz. Çalışmamız da, yaşamımızda önce duygulardan başlayarak her birini yin ve yang olarak okumak.
Sardunyaların bazıları dikey yukarıya doğru ağaç gibi yükseliyor. Bazıları da yayvan, yana doğru. O zaman sardunya da mı kendi içinde ayrılıyor?
Aynen öyle. O zaman yang bir sardunya ile yin bir sardunya ile karşı karşıyayız. Genel olarak sardunya yapısı itibariyle yin olabilir. Çünkü sardunya yaprakları yumuşak, güzel güzel çiçekleri olan bir bitki. Bir yandan yin özelliği içeriyor. Kırmızı, kırmızı çiçekleri var, parlıyor, yukarı doğru fırlıyor. O zaman ona yang ekliyoruz. Biraz daha içine girdiğinizde belki yapraklarıyla şeylerinin ayrı ayrı karakterlerde olduğunu da görüyoruz. Yine harekete bakarak söylüyoruz.
Demek ki şöyle; bir şeyin bir bölümünü yin ya da yang olarak da ifade edebilirsiniz. Daha derine inerseniz o zaman kendi içinde de yin ve yang özellikleri vardır. Yaprakları yumuşaktır ama dikeni vardır mesela. Yapraksal açıdan bakınca yang. Biz genel itibariyle bunu okuduğumuzda aslında bir bitkiyi yang ve yin diye niteleyebiliriz.
Yang ağırlıklı diyoruz. Tamamen yang olarak nitelendirmekten ziyade yang ağırlıklı bir bitki. Bir yandan dikeni var, yukarı doğru uzanıyor. Geniş yaprakları ve büyüyor. Bunları yang veya yin ağırlıklı olarak ifade edebiliriz.
Bunu paylaş:
İlgili
Ucretsizegitimal sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Bir Cevap Yazın